Dermapen tedavisinde dikey olarak cilde birden fazla iğne ile mikro kanallar açılmaktadır. 90 derecelik iğneleme sayesinde çok daha az epidermal hasar oluştuğundan tedavi olacak kişi için çok daha güvenli olmaktadır. Dermapen otomatik ve titreşimli iğneleme tekniği sayesinde ağrı oluşumunu azaltırken, ürünlerin emilim miktarını arttırarak tedavi etkinliğini fazlalaştırır. Dermapen ile kombine uygulamalar imkanı sayesinde ablatif olmayan, örneğin Fraksiyonel Lazer Tedavisi, IPL ve Kimyasal Peelinggibi tedavilerden de daha efektif sonuçlara ulaşabiliriz. Dermapen uygulamalarının diğer bir yararı da diğer cihaz uygulamalarıyla kıyaslanmayacak şekilde maliyet avantajıdır.

Gerek cilt gerek diğer hastalıkların tedavisinde tüm dünyada etkinliği defalarca ispatlanmış akupunktur tedavilerinde kullanılan iğneler insanlar için umut olmuştur. Ciltte kontrollü bir biçimde tahribat yaratma prensibine dayanılarak üretilen dermapen tedavi sistemi Amerika da son zamanların en iyi cilt gençleştirme sistemi seçilmiştir. Yaşanılan bu tarz cilt problemlerinde Mezoterapi denilen, cilt yüzeyine ilaç enjekte etme sistemi uzmanlar tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Dermapen sistemi tüm cilt tedavisi ilaçları, vitaminleri ve prp ile kombine olarak kullanılabilmekte. Kullanılan ilaç, vitamin ve kendi kanımızdan elde edilerek uygulanan prp işlemininde tamamının cilt tarafından tamamen emilmesini sağlayan Dermapen sistemi bu özelliği sayesinde kullanılan bütün solüsyonların etkinliğini maksimuma çıkarıyor ve bu özellikleriyle birlikte son derece cazip bir tedavi yöntemi olarak göze çarpıyor.

Dermapen ile Cilt Yenileme İşlemi Nedir?

Dermapen uygulama öncesinde ciltteki makyaj artıkları iyice temizlenir ve cilt iyice dezenfekte edilir. Dermapen uygulanacak bölgeye saf hyaluronik asid uygulanmaktadır. Dermapen cihazının cilde dik olarak hızla girip çıkan ultra ince mikro iğneleri (0,02 mm) sayesinde deri yüzeyinde mikroskobik kanallar açılması ile cildin iyileşme mekanizmalarını tetikler. İşlemden sonra yatıştırıcı bir peptid maskesi kişiye uygulanır. Dermapen işlemi yaklaşık olarak 30 ila 40 dakika sürer bu süre boyunca cildin sıkılığı, elastikiyeti için vazgeçilmez olan kollajen ve elastin sentezinin sağlandığını ve kan dolaşımının arttırıldığından bahsedebiliriz.

Dermapenin Etki Alanları Nelerdir?

• Akne ve oluşturduğu izlerinin tedavisi.
• Genişlemiş gözeneklerin küçültülme işlemi.
• Güneşte hasar görmüş ciltlerin tedavisi.
• Saç kaybı ve kellik tedavisinde.
• Göz ve çevresinde yaşanılan problemlerin kullanımında ( Morluklar ve torbalanmalar gibi).
• Boyun bölgesi ve dekolte alanlarında hafif kırışıklık ve sarkmalarda.
• Stria (oluşan Çatlaklar) tedavisinde.
• İnce çizgilenmelerin tedavisi ve oluşan derin kırışıklıkların hafifletilmesinde.
• Skar (Kötü yara iyileşmesi) tedavilerinde.
• Siğil tedavisinde.

Dermaroller nasıl etkili olur?

Tedavi esnasında, roller deri bölgesinde gezinirken, iğneler üst deride yüzlerce mikro kanalcıklar açmaktadır. Bir alanda 15 kez geçildiğinde ortalama olarak cm 2 de 250 ila 500 delik açılır. Mikro iğnelerin oluşturduğu mikro kanallar cilt tarafından yara var gibi algılanır. Cildin doğal yara iyileşme sürecinde ortaya çıkan büyüme faktörleri olan, kollajen elastin ve hyaluranic asit yapımı tetiklenir. Bunun sonucu olarak da o bölgede cilt yenilenmesi meydana gelir. Yenilenen deri nedeniyle, dermaroller ve dermapen yöntemi kırışıklık, sarkma, sivilce izleri, yara izleri ve çatlak gidermede çok etkili bir şekilde kullanılabilir.

Dermapen ve Dermoroller Nasıl Uygulanır?

Cilt yenileme işleminde dermarollerin klinik uygulamalarından önce anestezik etkili krem sürülebilir. Tedavi alanında yaklaşık 15 ila 20 kez düz, dik ve çapraz bir şekilde geçilir. Tedavi esnasında çok küçük noktacık kadar kanamalar görülebilmektedir. İşlemin esnasında ve sonrasında cilt yenileyici losyon ve kremler sürülebilir. Mikro iğneler, cilde uygulanan krem losyon serum gibi ürünlerin derinin alt tabakalarına geçişini yaklaşık 200 kat arttırmaktadır. Büyüme ve faktörlü, peptid, antioksidan ve vitaminler gibi cildin yenilemesini sağlayarak uyaran ürünlerle kullanıldığında işlemin etkinliği artırılabilmektedir.

Dermapen Tedavi Süreci

Dermapen cilt yenileme tedavi süreci, yapılan birçok farklı uygulamaya göre çok kısa sürede olumlu etkiler göstermekte. Yaklaşık olarak 1 ila 3 saat arasında uygulanan tedavi sürecinin ardından kısa bir süre sonra sonuçları cildinizde belirgin bir şekilde gözlemleyebiliyorsunuz. Uygulama aşamaları ise son derece özen isteyen bir tedavi yöntemidir. Vücudun herhangi bir noktasında oluşan doku kaybı ya da farklı sorunlar yaşayan bölgelere rahatlıkla uygulanabilmektedir. Dermapen tedavi yönteminin uygulandığı cilt bölgesinde doku gelişimi hızlı bir şekilde başlar ve kısa sürede tamamlanır. Tedavi yöntemi, kadın ve erkek ayırmaksızın her cilde uygulanabilen bir tedavi yöntemi olarak da bilinmektedir.

Tedavi sürecinin tamamlanmasının ardından iyileşme sürecide çok kısa sürmektedir. Tedavi yöntemini en cazip kılan özelliklerden birisi de budur. Bununla birlikte tedavinin uygulandığı bölgede kolajen üretimi yenilenir ve damarsal faaliyetler daha iyi çalışarak gelişir. Dermapen tedavi yöntemi, CE ve FDA kurumları tarafından onaylanmıştır.

PRP Uygulaması Nedir?

PRP, Platelet Rich Plasma- trombosit yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış adıdır. Yapılan bu uygulamada kişiden alınan çok az miktardaki kanı özel bir tüpe koyarak santrifüj işlemine tabi tutulur ve sonra elde edilen az miktardaki trombosit yönünden zenginleştirilmiş plazma (PRP), yine aynı şekilde kişiye enjeksiyon veya dermaroller yoluyla geri verilme işlemidir.

Dermapen ile PRP Uygulamasında Amaç Nedir?

Trombositler vücudumuzdaki hasar görmüş dokuların onarımını ve doğal hallerine dönmelerini sağlamak için gerekli olan büyüme faktörlerini yapısında barındıran kan bileşenleridir. Dokularda herhangi bir hasar oluştuğunda kanımız trombositleri bu dokuya toplayarak bir onarım süreci başlatır, PRP uygulamasının amacı ise bu hedef dokuya kan dolaşımı ile birlikte taşınabilecek olandan çok daha fazla sayıda trombositi verebilmektir. Bu sebeple hasar görmüş dokuların onarımı da hızlı ve güçlü bir şekilde başlayarak daha çabuk sonuçlanır, çünkü PRP ile elde edilen trombositlerin yoğunluğu kandakinden yaklaşık 4 kat daha fazladır.

PRP uygulaması otolog dur, yani hastanın kendi kanı alınıp yine kendisine verilmektedir, dolayısıyla başta HIV, hepatit gibi herhangi bir bulaşıcı hastalığın kişiye bulaşması kesinlikle söz konusu değildir. Kullanılan materyale hastanın kendi kanının dışında bir şey eklenmemesi sebebiyle yapılan bu uygulama güvenilir olarak değerlendirilebilir. Kan tamamen kapalı ve steril tüplerin içine alınmaktadır, herhangi bir bulaşma riski de taşımamaktadır.

Sağlıklı günler dilerim.
Aşağıdaki formu doldurun, en kısa sürede size ulaşacağım.

    (*) Belirtilen alanlar zorunludur.